DELPHIN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DELPHIN


 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
İstatistik
Konu Yazan GöndermeTarihi
Paz Ağus. 30, 2009 5:57 am
Perş. Haz. 18, 2009 2:24 pm
C.tesi Haz. 13, 2009 3:42 pm
Cuma Haz. 12, 2009 11:53 pm
C.tesi Mayıs 30, 2009 5:34 am
C.tesi Mayıs 30, 2009 4:47 am
Cuma Mayıs 22, 2009 5:16 pm
C.tesi Mayıs 16, 2009 8:34 am
Perş. Mayıs 14, 2009 6:55 pm
C.tesi Mayıs 09, 2009 10:04 am
Çarş. Mayıs 06, 2009 12:49 pm
Ptsi Mayıs 04, 2009 2:29 pm
Cuma Nis. 24, 2009 9:10 am
Cuma Nis. 24, 2009 5:57 am
C.tesi Nis. 11, 2009 11:47 am
Cuma Nis. 03, 2009 4:35 pm
Paz Mart 29, 2009 11:22 am
Salı Mart 17, 2009 2:18 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:15 pm
Salı Mart 10, 2009 11:49 am

 

 Farkında Olmadığımız Hayatî Bir Sistem Lenfatîk Dolaşım

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ultrAslan
Admin
Admin
ultrAslan


Erkek Mesaj Sayısı : 1864
Location : İstanbul
Kayıt tarihi : 04/04/08

Farkında Olmadığımız Hayatî Bir Sistem Lenfatîk Dolaşım Empty
MesajKonu: Farkında Olmadığımız Hayatî Bir Sistem Lenfatîk Dolaşım   Farkında Olmadığımız Hayatî Bir Sistem Lenfatîk Dolaşım EmptyPerş. Mayıs 22, 2008 7:06 pm

Farkında Olmadığımız Hayatî Bir Sistem Lenfatîk Dolaşım

Dr. Arslan MAYDA


Vücudumuzun yapıtaşları olan 100 trilyon hücrenin her birinin
ihtiyaçlarının karşılanması için tesis edilmiş taşıma sistemine ait
atar ve toplardamar sistemi ile kanı pompalayan kalbi hepimiz biliriz.
Fakat çoğumuz bu sisteme yardımcı, çok önemli işler gördürülen lenfatik
dolaşım dediğimiz temizleyici sistemin farkında bile değiliz. Lenfatik
dolaşım, hayatımızın devamı bakımından hayatî önemi haiz bir sistemdir.


Hayatımızın her saniyesinde, hücreler arasında biriken fazla sıvı, atık
madde; protein ve büyük moleküller, lenf dolaşımının en küçük toplayıcı
kanalcıkları olan lenf kılcalları ile dokular arasından alınarak lenf
dolaşımına katılır. Bu sistem içindeki atık sıvıların akımı, çok yavaş
yürütülür. Şâyet lenf sisteminin süzgeç gibi çalışan atıkları
temizleyici fonksiyonu olmasaydı, dokular arasında biriken zararlı
atıklar sebebiyle insan 2-2,5 saat içinde ölürdü.

Büyük moleküllü yabancı maddelerin dokular arasından lenf dolaşımına
geçebilmeleri için, lenf kılcallarının duvarı hususi bir geçirgenliğe
sahip olarak yaratılmıştır. Ancak sadece böyle bir geçirgenlik bu
mükemmel sistemin işleyişini izah etmeye yetmez. Ayrıca son derece
ölçülü ve hesaplı bir basınç düzenlenmesi yapılır. Dokular arasındaki
basıncın artmasıyla vücutta biriktiği takdirde zararlı olacak atık
maddeler, dokular arasından lenf kılcallarına doğru sızarak akar.
Dokular arasındaki basınç azaldığında, bu akım da azalır. Meselâ
dokular arası basınç -6 mmHg’ya düşünce lenf akımı yavaşlar, 0 mmHg’ya
yükselince 20 kat artar. Lenf akımının azalıp artmasında, bilhassa
kasların kasılmasının ve vücut hareketlerinin önemi vardır. Ayrıca
vücuda dışarıdan baskı yapan (elbise vs.) nesneler ile herhangi bir
şekilde vücudu sıkan unsurlar, lenf dolaşımına müspet veya menfî tesir
eder.
Farkında Olmadığımız Hayatî Bir Sistem Lenfatîk Dolaşım 348_2

Dokulardan lenf kılcallarına geçen sıvı ve atıklar, daha geniş lenf
damarlarıyla toplanarak akışına devam eder. Lenf damarlarının çapı
geniş, lenf akımı da yavaş olduğundan bilhassa ayakta iken yer çekimi
tesiriyle lenf sıvısının gerikaçma tehlikesi vardır. Ancak bu durumu
bilen Müdebbir-i Hakiki ve Sâni-i Zülcelâl lenf sıvısının dokulara geri
kaçmasını önlemek için, lenf damarlarının içine boncuk gibi dizilmiş
kapaklar yerleştirmiştir. Bu kapaklar sayesinde geri dönmeden lenf
damarları içinde hep ilerlemek zorunda kalan lenf sıvısının yolu,
damarlar arasına yerleştirilmiş şişkin düğümler hâlindeki lenf
bezelerine uğrar.

Lenf düğümlerine gelen zararlı maddeler, burada, timüs bezinde
eğitimini tamamlamış ve mikroplarla savaşmaya hazır hâle gelmiş komando
askerleri gibi silâhlı ve eğitimli T ve B lenfosit hücreleri ile
karşılaşır. Lenf bezinin histolojik yapısı, çok ince ve hassas bir
süzgeç gibi iş görebilmek için yaratılmıştır. Bir süzgeç yahut kontrol
istasyonu gibi çalıştırılan lenf düğümleri içinden geçen sıvının
muhteviyatı ve yabancı zararlı maddeler tek tek kontrol edilerek,
bakteriler ve yabancı parçacıklar tutulur. İçindeki zararlı
parçacıkları tutulan lenf sıvısı, sathi ve derin büyük lenf damarlarına
doğru akmaya devam eder. Hudut karakolları gibi mikropların giriş
yapabilecekleri çeşitli bölgelere serpiştirilen lenf bezelerinin
mükemmel işleyişleriyle, istilâcı ve zararlı organizmalar ile zehirli
maddeler vücudun iç kısımlarına yayılmadan tutulur ve yok edilir. Lenf
dolaşımının başlangıcı vücudun dış çevreye yakın kısımları olduğundan,
lenf akımı dıştan iç taraftaki merkeze doğrudur. Bunun en önemli
hikmeti, zararlı maddelerin çevreden girdikten sonra merkeze ulaşmadan
yol üzerindeki lenf düğümlerinde süzülüp, buradaki hücreler tarafından
temizlenmeleridir. Böyle bir akım sisteminin kendi kendine veya
tesadüfen oluşması asla mümkün değildir. Çeşitli akarsu ve nehirlerden
gelen nispeten kirli suların barajlarda tutulup çeşitli süzücü
sistemlerden geçirildikten sonra şehir şebekesine verilmesine benzer
bir sistem, vücudumuzda çok daha mükemmel şekilde mevcuttur.

Ağız, burun gibi dışa açık organlar başta olmak üzere, çeşitli yollarla
bedenimize giren bakteriler, toksinler ve yabancı maddeler önce lenf
düğümlerindeki T lenfositler tarafından yutulur (fagositoz) ve sonra da
parçalanarak tesirsiz hale getirilir. Zararlı parçacıklar bu şekilde
yok edilemeyecek yapıdaysa, hastalıklı bölgeye takviye olarak, özel
askerî birlikler konumundaolan B lenfositler vasıtasıyla üretilen
antikorlar sevk edilerek, zararlı atıklar yok edilir.

Çeşitli üst solunum yolu enfeksiyonlarında, diş apselerinde, parazit
enfeksiyonlarında ve bazı kanser hastalıklarında lenf bezeleri şişer.
Lenf bezelerinin şişmesi, vücutta zararlı maddelerin ve bu maddelerle
harbe tutuşan lenf hücrelerinin varlığını gösterir. Lenf düğümlerinde
süzülüp yok edilen zararlı maddelerin kalıntıları ve antikorlar, lenf
bezelerinden geçerek dışarı atılma sürecine girebileceği gibi bazen de
lenf bezesini şişirebilir ve normalde elimize gelmeyen bezeler, muayene
sırasında elimize gelir. Lenf düğümlerinden süzülen sıvı; baş, boyun,
kol, bacak, kasık ile karın içi organlardan, ana lenf damarına gelir.
Buradan da toplardamar (vena) sistemiyle normal kan dolaşımına katılır.


Lenf dolaşımı ve lenfatik dokuların yerleşimi
Semi’, Basîr ve Alîm olan Rabb’imiz, muhit ilmiyle, yeryüzünde
yaşamanın gerektirdiği her türlü şart ve imkânı bildiğinden, dıştan
girecek yabancı maddelerle mücadele edilebilmesi için farklı alanlarda
farklı stratejiler ihsan etmiştir.

Açık alanlardaki lenfatik dokular: Bağırsak kanalı, göz ve boğaz gibi
dış ortama doğrudan veya dolaylı açık yerlerdeki mücadele için lenfatik
dokular, ‘organ’ şeklinde büyük anatomik yapılar biçiminde
yaratılmıştır. Gözdeki plica seminularis, boğazımızdaki bademcikler
(tonsiller), ince ve kalın bağırsak arasına yerleştirilmiş apandis
(appendix) bu yapıdaki organlardır. Ağız ve burun gibi açık alanlardan
hava ve gıdalarla birlikte vücuda giren zararlı maddeler, lenf organı
olan bademciklerle tutularak içeriye girmelerine müsaade edilmez.

Kapalı alanlardaki lenfatik dokular: İç organlara ve cilt altlarına
yerleştirilen tespih taneleri şeklindeki lenf bezeleridir. Bu tip
kapalı alanlarda, doku arasındaki sıvı, lenf kılcalları vasıtasıyla
lenf bezelerine girer ve burada zararlı maddeleri süzüldükten sonra
tekrar lenf damarında toplanır. Lenf dolaşımı içinde vazife alacak
lenfosit hücrelerin üretim yeri, kemik iliği ve karaciğerdir. Buralarda
üretilen acemi askerler mesabesindeki lenfositlerin, savaşacak hâle
gelmeleri için eğitim aldıkları yer ise timüs bezidir.
Merkezî sinir sistemi, göz küresi, iç kulak, epidermis (derimizin kuru
olan en üst tabakası) ve kıkırdak dokularında lenf kılcalları bulunmaz.
Çünkü bu dokular kanla doğrudan beslenmediği için, kan dolaşımları
yoktur. Bu dokulara ait hücreler, en yakınlarındaki diğer dokulardan
difüzyonla beslenir. Hikmeti Sonsuz Rabb’imiz, dolaşım sistemi
kurmadığı bu dokulara lenf dolaşımı da koymamıştır. Zîrâ bu dokularda
toplardamar kılcallarından dokular arasına dökülecek yabancı madde ile
toksin bulunmaz.

120 gün kadar süren ömürlerini tamamladıklarında dalak ve karaciğerin
lenf dokularında yabancı ajan muamelesi görerek parçalanan alyuvarların
içlerindeki hemoglobinin demiri, tekrar kullanılmak üzere ayrılırken,
bir kısmı da safra yapımında kullanılır. Lenf sisteminin kendine ait
kalbi olmadığından, kan dolaşım sistemine bağlı çalışır; içinde kırmızı
renkli alyuvarlar da bulunmadığından pek çoğumuz böyle bir tasfiye ve
temizleme sisteminin farkında bile olmayız. Fakat sistemi kuran irade,
hikmet ve ilim sahibi Zât-ı Zü’l-Celâl; tesadüfe kapı aralanmayacak
biçimde her şeyi mükemmel yaratarak, şükür ve tefekkür edelim diye
bizlerin vücuduna yerleştirmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.herkul.org/
 
Farkında Olmadığımız Hayatî Bir Sistem Lenfatîk Dolaşım
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hz Muhammed’in(s.a.v.) Hayati

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DELPHIN :: GENEL SAĞLIK-
Buraya geçin:  
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar