Hikmetli Salgı Tükürük
Mehmet Çiçek
Vücudun hayatiyetinin devam ettirebilmesinde vazifeli iç ve dış salgı
bezlerinde her gün yüzlerce kimyevî madde üretilmekte ve bu maddeler
ihtiyaca göre vücudun çeşitli yerlerine dağıtılmaktadır. Vücuda giren
zararlı maddelere karşı vücudu koruma, faydalı olanları vücuda
kazandırma ve atık maddeleri bünyeden uzaklaştırma bu salgıların
fonksiyonları arasında yer alır.
Tükürük hangi bezlerden salgılanır? Büyük bölümü sindirim sistemine yerleştirilmiş olan dış salgı
bezlerinin en mühim vazifesi, salgılarıyla besinlerin sindirimine
yardımcı olmaktır. Meselâ ağızdaki sindirim, tükürük salgıları
vasıtasıyla gerçekleştirilir.
Tükürük bezlerinin gelişimi, anne karnında birinci veya ikinci aylarda
başlatılmakta ve doğuma kadar sürdürülmektedir. Tükürük, kulak altı
tükürük bezi (parotis bezi), çene altı tükürük bezi (submandibular bez)
ve dil altı tükürük bezi (sublingual bez) başta olmak üzere, ağız ve
yutaktaki mukozada bulunan 700-1.000 civarındaki küçük tükürük bezinden
salgılatılmaktadır. Tükürük bezlerinin en büyüğü ve kulağın alt
tarafına yerleştirilmiş olan parotis bezi, kabakulakta şişer. Bu bez, 6
cm uzunluğundaki kanalıyla (stenon) üstteki ikinci öğütücü diş
hizasından ağız boşluğuna açılır. Çene kemiğinin altına yerleştirilmiş
olan submandibular bez, kanalı (wharton) vasıtasıyla dilin altından
ağız tabanına açılır. Ağız tabanı mukozasının altında bulunan
sublingual bez ise, 7-12 adet kanalcığı ile ayrı ayrı mukozaya açılır.
Tükürüğün salgılanmasında vazifeli mekanizmalarGirift bir hâdise olan tükürük salgılanması, 24 saat kesintisiz devam
ettirilir ve sefalik, bukkal ve gastrointestinal olmak üzere üç fazda
gerçekleştirilir.
Beyin ile ilgili olan sefalik faz; yiyeceklerin düşünülmesi, koklanması
veya görülmesi ile başlar (limon görüldüğünde ağzın tükürükle dolması
buna misâl verilebilir). Beyin sapındaki tükürük salgı merkezi,
beyinden gönderilen sinyallerle uyarılır ve tükürük salgılatılır.
Böylelikle besinlerin sindirimi için ağızda uygun ortam hazırlanmış
olur. Eğer bu mekanizma insana bahşedilmemiş olsaydı, yiyecekler ağızda
uzun süre çiğnenecek, buna rağmen fazla lezzet alınmadan yutulacaktı.
Bu mekanizmanın işletilmesinden dolayı, eşsiz lezzetlerle yaratılmış
nimetlere ilgimiz daha fazla olmaktadır.
Ağızla ilgili olan bukkal faz; ağızdaki tat alma veya dokunma
reseptörlerinin uyarılması ile başlar. Besinlerin ağız mukozasına
yaptığı fizikî veya kimyevî tesirler neticesinde, sinirler aracılığıyla
tükürük salgı merkezi uyarılır ve tükürük salgılanır.
Mide ve bağırsakla ilgili olan gastrointestinal faz; üst sindirim
sisteminden başlatılan refleksle üretilir. Bir madde yutulduğunda, bu
mekanizma kuvvetlenir ve tükürük salgısı artırılır. Acı biber
yendiğinde tükürük salgısının artırılması ve biberin ağızda bıraktığı
acının hafifletilmesi bu yolla gerçekleştirilmektedir. Tükürük
vasıtasıyla sulandırılarak veya nötralize edilerek, bu maddelerin
tesirleri kısmen ortadan kaldırılır.
Tükürüğün muhteviyatı% 99’u su olan tükürüğün bir günde salgılanma miktarı 1-1,5 litredir.
Bunun % 30’u kulak altı, % 60’ı çene altı, % 5’i dil altı tükürük
bezleriyle üretilirken, % 5’i de küçük tükürük bezleri vasıtasıyla
üretilmektedir. Tükürükte sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi
elektrolitlerin yanı sıra protein, bikarbonat, albümin, lizozim,
immünglobulin A, kallikrein (iltihabi cevapta rol oynayan moleküllerden
biri) ve tripsin inhibitörü gibi maddeler bulunur.
Tükürüğün beslenmedeki rolüTükürüğe, besinlerin parçalanmasında (amilaz enzimiyle
karbonhidratların sindirimi), ağız mukozasının ıslatılarak çiğneme ve
yutma işlemlerinin kolaylaştırılmasında ve lokmanın yemek borusuna
taşınmasında mühim vazifeler verilmiştir. Ağızda çiğnenerek küçültülen
besinler, tükürükteki müsin maddesi yardımıyla yumuşak kıvamlı bir
kitle şekline dönüştürülür.
Tükürüğün salgılanması yaşa ve günün farklı saatlerine göre değişir mi? Yaşa veya aktivitenin gerektirdiği ihtiyaca göre salgılanan tükürük
miktarı değişir. Tükürüğün salgılanma miktarı ve muhteviyatı, uyarının
cinsine göre de büyük farklılıklar gösterir. İstirahat sırasında
tükürük, sadece ağız mukozasının nemliliğini sağlayacak kadar
salgılatılır. Bu sırada tükürük salgılanma hızı ortalama 0,05-0,30
ml/dk iken, uyarılar aracılığıyla yaklaşık 4 kat artırılarak 0,18-1,7
ml/dk seviyesine çıkarılmaktadır. 6-14 yaşlarında en yüksek seviyesine
çıkan tükürük miktarı, 20 yaşından sonra tedricen azaltılmaktadır.
Sabahları nispeten az olan tükürük salgılanma hızı, gün boyu giderek
artırılır; geceleri ise belirgin olarak azaltılır.
Tükürük salgısı azaldığında ne olur? Ağza alınan gıdalar tükürük içerisinde çözünerek tat tomurcuklarına
ulaştırılmakta ve tat alma hâdisesi gerçekleştirilmektedir. Tükürük;
konuşma sırasında ağız, yutak ve yanak mukozasının sürekli ıslak
kalmasında rol alarak konuşmayı kolaylaştırır. Tükürük salgısının
azalması, ağız kurumasına (kserostomia) sebebiyet verir. Stres altında,
radyasyona mâruz kalındığında, kuru göz ve ağız sendromunda (sjögren)
ve diyabette ağız kuruluğu görülebilir. Tükürüğün azalması; dilde yanma
hissine, konuşma ve bilhassa kuru yiyecekleri yeme zorluğuna, sık
susamaya, dudaklarda çatlama ve kuruluğa, tat bozukluğuna, kötü ağız
kokusuna yol açar.
Tükürük ve insan sağlığıTükürük; ağız mukozasını ve üst solunum yollarını ağız yoluyla bulaşan
patojenlere (hastalık yapıcı mikroorganizma) karşı korumakla
vazifelidir. Bunun için tükürüğün muhteviyatına immünglobulin A gibi
müdaafa maddeleri ile lizozim gibi enzimler yerleştirilmiştir.
Enfeksiyöz mononükleoz hastalığının âmili Ebstein-Barr virüsü, çocuk
felcine yol açan poliovirüs, kızamık virüsü, üst solunum yolu
hastalıklarına sebep olan koksakivirüsler ile sitomegalovirüs ve
hepatit virüsleri tükürük vasıtasıyla vücuttan dışarı atılır.
Tükürükteki florür, diş kökünün inşasında ve bunun korunmasında önemli
rol oynayarak diş çürümelerinin önlenmesine vesile olur. Tükürükteki
bikarbonat, asit ve bazları tamponlar. Böylece asidik veya bazik
yiyeceklerin ağız mukozasını tahriş etmesi, dişlerde bakterilerin
birikmesi, dolayısıyla diş çürümesi önlenir ve ağız hijyeni devam
ettirilir.
İlk bakışta basit bir görüntü arz eden tükürük salgısı, sıradan bir
hâdise değildir; vücutta üstlendiği vazifeler dolayısıyla Kudret-i
Sonsuz’un hikmetlerine işaret eder. Bu hikmetler öğrenildikçe,
kâinattaki hiçbir şeyin lüzumsuz olmadığı daha iyi anlaşılmaktadır.
Kaynaklar-Guyton, A.C., Hall, J., 2001, Tıbbî Fizyoloji, 10. Baskı, Nobel Yayınevi, İstanbul.
-Yazarlar, 1998, Temel Histoloji-Lange Medical Books, Barış Kitabevi, İstanbul.
-Snell, R.S., 1998, Klinik Anatomi, 5. Baskı, Nobel Yayınevi, İstanbul.
-Kaya, S., 1997, Tükürük Bezi Hastalıkları, Güneş Kitabevi, Ankara.
-Akyıldız, N., 2002, Kulak Hastalıkları ve Mikrocerrahisi, 2. Cilt, Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara.