Kozmetik Ürünlerin Öteki Yüzü Prof.Dr. Yusuf ŞAHİN
|
|
|
Günümüz insanının hayatına belki de gereğinden
fazla giren kozmetiklerin bazı yan tesirlerini hatırlamanın yararlı
olacağı açıktır.
Deodorantlar, parfümler, nemlendiriciler, rujlar, pudralar, maskaralar,
rimeller, şampuanlar, tıraş losyonları, saç boyaları, kremler,
kapatıcılar, kırışıklık gidericiler ve isteğe göre çok değişik
markalardaki kozmetik ürünler, güzelleşmek ve kendini daha iyi
hissetmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun, temel ihtiyaç
maddeleriyle kıyaslandığında çok yüksek bir maddî karşılığı vardır.
Türkiye gibi bir ülkede onlarca temel ihtiyaç maddesi için para
yetiştirmeye çalışan insanlar, harcamalarının yüzde üçüne yakın
miktarını kozmetiğe ayırmaktadır.
Konuyla alâkalı cevaplandırıl-ması gereken asıl önemli soru;
"Kozmetiklerin sağlık açısından bedeli nedir?" sorusudur. Bu soruya,
"Kozmetiklerin sağlık yönünden herhangi bir sakıncası yoktur." şeklinde
cevap verilebilseydi, bu, konuyla ilgilenen her insanı rahatlatırdı.
Ancak, insan sağlığının kozmetiklerden zarar gördüğü şüphesizdir.
Kozmetiklerin sağlığımıza verdiği zararlar hatırlatılınca aşağıdaki itirazlar akla gelebilir:- Niye zararı olsun, bunlar zaten sağlık ve güzellik için üretilmiyor mu?
- Kozmetik üretici firmalar ürünleri güvenli olmasa satmazlar, değil mi?
- Bu ürünlerin sağlığımıza uygun olup olmadığını devlet mutlaka denetliyordur.
- Hem zararlı olsalar, kulağımıza gelirdi!:
Ne var ki, Eylül 2002�de ya-yımlanan bir haber bu konuda oldukça uyarıcıdır. Haber şöyle:
Güzelliğin bedeli ağır: ABD Ulusal Meslekî Güvenlik ve Sağlık
Enstitüsü�nün yaptığı bir araştırma, kozmetiklerde, 800�den fazla
zararlı kimyevî madde bulunduğunu ortaya çıkardı. Kozmetiklerde
kullanılan 2 bin 983 kimyevî madde üzerinde yapılan araştırma
sonucunda, bunların 884�ünün toksik (zehirli) olduğu belirlendi. Bu
maddelerden 774�ünün yüksek derecede zehirlenmelere, 146�sının
tümörlere, 218�inin üreme bo- zukluğuna, 314�ünün mutasyona ve
376�sının deri ve göz rahatsızlıklarına sebep olduğu açıklandı. Bu
arada, kozmetik ürünlerin mesane ve lösemi kanseri gibi hastalıklara
yol açabileceği, saç boyası kullanan kadınların bu hastalıklara
yakalanma risklerinin, kullanmayanlara oranla % 70 daha fazla olduğu
kaydedildi. Öte yandan, parfümlerin içinde bulunan kim-yevî maddelerin,
sinir sistemi bozukluğu, nefes düzensizliği ve alerjik reaksiyonlara
yol açabildiği tespit edildi.
Her kadının yılda ortalama 2 kilo kozmetik ürün kullandığı Amerika�da,
Kongre�nin yaptırdığı araştırmaya göre, kozmetiklerin 800�den fazla
zehirli madde ihtiva ettiğinin, ayrıca kanser, alerjik reaksiyon ve
doğum kusurlarına sebep olduğunun ortaya konması, yukarıdaki haberi
teyid etmektedir. Kozmetiklerin kullanıldığı vücut bölgelerinde sebep
oldukları enfeksiyonlar da unutulmamalıdır.
Kozmetiklerin sağlığa zararlı olmasına -kasten olmasa da- göz
yumulduğu, biraz da izin verildiği söylenebilir. Çünkü, kozmetiklerin
üzerinde sağlık açısından hem üretici hem de tüketiciler tarafından
yiyecekler ve ilâçlar kadar çok durulmuyor.
Kozmetiklerde kullanılan bazı zararlı ve zehirli maddelerSıradan bir el kreminde ne kadar çok kimyevî madde bulunduğunu
hatırlatalım: Su, stearik asid, sorbitol, gliserin, C-12-15 alkil
benzoat, sodyum borat TEA, alkol, dimetikon, aloe vera, phenoksi
etanol, propilen glikol, quins ekstrakt, tokoferil asetat, potasyum
sorbat, EDTA, alantoin, metil paraben, propil paraben, butil paraben,
mentol.
Kozmetik maddelerden saç spreyleri, parfümler ve pudralar solunum
yoluyla; rujlar ve sprey tarzında kullanılan bazı parfümler yutularak;
göz çevresi için pazarlanan ürünler o bölgedeki ince deri ve mukoza
tarafından emilerek; yine saç boyaları, kremler ve benzeri şekilde
cilde uygulananları da deriden vücuda girmektedir.
Yukarıda belirtildiği gibi kozmetiklerin üretiminde kanser yapıcı ve
alerjik özelliği öne çıkan yüzlerce madde kullanılmaktadır. Her kimyevî
maddenin bir veya daha fazla yan tesirinin olabileceği unutulmamalıdır.
Şimdi, kozmetik üretiminde kullanılan ve çeşitli yollarla vücudumuza
girerek sağlığımıza zarar veren bazı maddelere örnekler verelim. Ancak,
burada bunlardan yalnızca 40 kadarının adı, hangi ürünlerde bulunduğu
ve sakıncaları bir tablo halinde verilecektir. (Tablo 1)
Kozmetiklerin kanserle bağlantısı1970�lerden beri, kuaför ve kozmetik uzmanlarında, kan ve lenf
sistemlerinde miyelom, bağışıklık sistemi kanseri ve lösemi gibi kanser
türlerinde artış olduğu müşahede edilmiştir. Kanser yapıcı kozmetikler
arasında saç boyalarının ağırlıklı bir yeri vardır. Saç derisine çok
yakın kısımlara ve saç diplerine uygulanan boyalardaki maddeler, deri
tarafından emilerek kana, oradan da vücudun her yerine
yayılabilmektedir. Hayvanlar üzerindeki çalışmalarda saç boyalarının
kansere sebep olduğu tespit edilmiştir. Koyu renkli saç boyalarının
açık renkli olanlara nispetle daha tehlikeli olduğu ileri sürülmüştür.
Saç boyası kullanımı ile lösemi riskinin yüzde 50, kullanım süresinin
16 yılın üzerine çıkmasıyla da yüzde 150 arttığı bulunmuştur. Yılda 1-4
defa saçını boyayan kadınlar hiç boyamayan kadınlara oranla % 70 daha
fazla yumurtalık kanseri riski taşımakta, her yıl 5 defa ve daha fazla
saçını boyayan kadınlarda bu risk yüzde 100�ün üzerine çıkmaktadır.
Bazı araş-tırmalara göre saç boyası kullanma ile lenf kanserine
(non-hodgkins lymphoma) yakalanma arasında bağlantı olduğu (% 50 daha
fazla risk) ortaya konmuştur. Güney Kaliforniya Üniversitesi�ndeki
araştırmacılar, 2001 yılında sürekli saç boyası kullanımı ile mesane
kanseri arasında bir bağlantının olduğunu tespit etmişlerdir. 15 yıl
veya daha fazla süreyle en az ayda bir defa saçlarını boyayanların
diğer insanlara göre 3 misli daha fazla mesane kanserine yakalanma
riski taşıdığı bulunmuştur. Aynı araştırmacılar 10 yıl veya daha fazla
süre kuaförde çalışan kişilerin saç boyasına maruz kalmayanlara göre 5
kat daha fazla mesane kanseri riski taşıdığını bildirmişlerdir.
Kozmetik ve parfümlerde yay-gın olarak kullanılan keton ve ksilen ihtiva eden maddeler de kansere yatkınlık yapabilmektedir.
Kozmetikler ve enfeksiyonYüz kremleri ve göz civarında kullanılan kozmetiklerin mikrobik
bulaşmalara sebep olduğu bilinmektedir. Bir araştırmada, belirtilen
türdeki 150 kozmetik örneğinin % 63 ile % 75�inde orta ve yüksek
derecede bakterilerin varlığı tespit edilmiştir. Bu tür kozmetikler
gözün dış bölgelerindeki enfeksiyonlardan sorumludur. Ayrıca rimel
çubuklarında da bakteri bulunabileceği unutulmamalıdır.
Deodorantlarda kullanılan kloral hidratın vücuttaki yararlı
bakterilerin ölmesine sebep olduğu ve ilgili bölgelerde enfeksiyonlara
direnci kırdığı hatırlatılmaktadır.
Kozmetikler alerji ve tahriş Alerjiye sebep olan maddelerin yaklaşık üçte biri kozmetikler, vücut
bakım ürünleri ve temizlik maddeleridir. Alerji, tahriş veya temas
yoluyla meydana gelen cilt hastalıkları kozmetikler arasında parfümler,
saç boyaları, maskaralar, reçineli ürünler, alfa hidroksi alkol içeren
tonik ve sıkılaştırıcılar, bazı temizleyiciler, cildin soyulmasını
sağlayan yüz bakım ürünleri, güneş kremleri sayılabilir. Parfümlerde
bitki ve hayvan menşeli olmak üzere organik-inorganik 4.000�den fazla
madde kullanılır. Bazı koku verici maddeler alerjik deri
hastalıklarına, nefes darlığı ve öksürüğe, astımlı hastalarda solunum
yolu tıkanmasına sebep olmaktadır. Özellikle bu sektörde çalışanlarda
bu tip şikayetlere sıkça rastlanmaktadır. Doz, zehirlenmelerde önemli
olmakla beraber, alerjide önemli değildir, çok küçük bir doz bile büyük
reaksiyonlara sebep olabilir. Alerji, bazen kozmetik ürünün ilk
kullanımında değil, birkaç kullanımdan sonra ortaya çıkabilir.
Belirtileri; kaşıntı, kırmızılık, kabarma ve daha ileri safhalarda
yaraların oluşmasıdır.
Göz kozmetiklerindeki maddelerin veya bunların uygulanması sırasındaki
travmanın sebep olduğu kornea ülserleri, gözdeki kurumalar ve göz
yaralanmaları önemsenmesi gereken problemlerdir.
Ter kokularına karşı krem, stik ve sprey formunda kullanılan
deodorantlar da ihtiva ettikleri formaldehit, sülfokarbonat,
petroluktum, benzoik asit ve kostik soda gibi zehirli maddeler
sebebiyle derinin tahrişine ve yanmalara sebep olmaktadır. Yine
deodorantlarda kullanılan kloral hidrat, ter bezlerini tıkayarak tabiî
durumun bozulmasına yol açar, tabiî yağların dışarı çıkışını engeller,
sonuçta sivilce ve siyah noktaların (komedon) ortaya çıkmasına sebep
olur.
Kirpiklerin hacmini artıran rimellerin bazılarında bulunan thimerosal
adlı madde de tahriş edicidir. Özellikle yağ bazlı rimellerin
temizlenmesi için yağı çözebilen temizleyiciler gerekir ki bunların
alerjiye sebep olma veya tahriş etme oranları daha yüksektir.
Kozmetikler ve diğer sakıncalarKozmetikler; kanser, alerji, tahriş ve enfeksiyona direncin bozulması
dışında da sağlık sakıncaları taşımaktadır. Daha ucuz ve yaygın
kullanılmasının sağlanması için parfümlerin yüzde 95�i sentetik olarak
petrolden elde ediliyor ki bunlar, benzen ve aldehitler ile benzeri
zehirli maddelerdir. Meselâ, parfümlerde kullanılan benzoinin,
farelerin lenf düğümlerinin genişlemesine, dalaklarının büyümesine ve
karaciğerlerinin zarar görmesine sebep olduğu gösterilmiştir.
Parfüm yalnızca kullanıcı değil, yakınındaki migren hastaları için de
menfî tesire sahiptir. Parfüm ve kolonya kokuları migren hastalarının
beyninde elektrik faaliyetinin değişmesine yol açarak migren
ağrılarının başlamasına sebep olabilmektedir. Parfümlerde kullanılan
koku maddelerinin kişilerin hassasiyetine göre ortaya çıkardığı menfî
belirtileri şöyle sıralayabiliriz: Göz yaşarması veya kuruması, çift
görme, hapşırma, burun tıkanıklığı, kulak çınlaması, kulak ağrısı, baş
dönmesi, öksürük, nefes darlığı, yutkunmada zorluk, astım krizi, baş
ağrıları, uyumsuzluk, kısa süreli hafıza kaybı, konsantrasyon
bozukluğu, mide bulantısı, endişe, çabuk kızma, huzursuzluk, isilik,
kurdeşen, egzama, eklem ve kas ağrıları, kalb atışında bozukluk,
hipertansiyon, lenf bezlerinde şişlik.
Deodorantlarda bulunan zehirlerden oksikunalin sülfat merkezî sinir
sistemine zarar veren bir maddedir. Yine deodorantlar cilde toz
çekilmesine ve cildin çabuk kirlenmesine sebebiyet vermektedir.
Rimel veya maskara manyetik rezonans görüntülemede beklenmedik görüntü oluşturarak yanlış yorumlara sebep olabilmektedir.
Öte yandan, parfüm hammaddelerinin yüzde 80�den fazlasının zararlı olup
olmadığının test edilmediği, dolayısıyla parfüm veya benzeri maddelerin
ne gibi sağlık zararlarına yol açacağını henüz tam olarak bilemediğimiz
de bir gerçektir.
Kozmetik zararlara karşı tedbirlerAvrupa Birliği ülkeleri, vatandaşlarının sağlık ve emniyetini
koruyabilmek adına, topluluk hukukunda, AB içinde üretilen veya
dağıtılan bütün ürünler için genel bir emniyet şartı benimsemiştir.
Kozmetik ürünlerde kullanılan, özellikle renklendiriciler, koruyucu
maddeler veya mor ötesi (UV) filtreler gibi maddeler çok sıkı
düzenlemelere tabi tutulmuştur. Kozmetik ürünlerde kullanılması
yasaklanan yaklaşık 400 maddenin listesi düzenli olarak güncel hale
getirilmektedir. Mecburî ve ayrıntılı etiketleme şartı gereğince
tüketiciye yeterli bilgi sunulması istenmektedir. Meselâ, saç
boyalarının kanser yapıcı ve alerjik tesirleri için alternatifleri,
kına veya metal pigment boyalardır.
Son yıllarda tıbbî kozmetik anlamına gelen kozmosetikler yapılmaya
başlanmıştır. Bunların içlerinde nelerin olduğu, ilâçlarda olduğu gibi,
tek tek belirtilmektedir. Bu ürünler hekimlerce tavsiye edildiği için
nispeten tercih edilebilir.
Amerika�daki FDA gibi kuruluşlar; kozmetikleri inceler ve içlerinde
neler olduğunu, kullanımı halinde nelerin olabileceğini kamuoyuna
bildirirler. Gelişmekte olan ülkelerde bu tür kuruluşların eksikliği de
söz konusudur. Çoğu insan sokaklardan, pazarlardan veya herhangi bir
marketten içinde ne olduğunu bilmeden ve kendisine zararlı olup
olmadığı konusunda hiçbir fikri olmadan bu ürünlerden almaktadır. Bu
tür ürünlerin her yerde satılması ve herkesin alması, beraberinde
yukarıda kısmen belirtilen sakıncaları getirmektedir.
NeticeKozmetikler, hayatımızda hak ettiğinden fazla yer tutmaktadır. Gereksiz
kozmetik kullanımı, ayrıca israftır. Kozmetik ürünler sağlığa zararlı
yüzlerce madde bulundurmaktadır. Alışkanlık hâli ve sürekli kullanma
neticesinde sağlık sakıncaları artmaktadır. İçinde ne olduğu
bilinmeyen, standartların altındaki ürünlerin kullanılması bu zararları
daha da artırmaktadır. Cilt güzelliği için kullanılan ürünlerin çoğu,
içinde cilde düşman maddeler bulundurduğundan tabiî cilt güzelliğinin
daha erken kaybedilmesine, yani maksadının tersine sebep olmakta,
dolayısıyla telâfisi için kişiyi kozmetik bağımlısı yapmaktadır.
Bu bilgiler ışığında kozmetik ürünler, gerekmedikçe kullanılmamalı,
kullanma ihtiyacı hekim veya uzman tavsiyesine dayandırılmalı,
kullanıldığında en azından belirli denetim standartlarına uygun
olanlardan ve çok düşük miktarlarda kullanılmalı, bu tür ürünler en
kısa zamanda yıkanarak vücuttan uzaklaştırılmalıdır.
Kaynakça
1- http:/www.alkalzeforhealth.net/ toxic Cosmetics Ingredient List toxiccosmetics.html.
2- http://abcnews.go.com
3- Contact Dermatitis-Cosmetics. http://www.telemedicine.org/contact/cosmetic.htm
4- http://www.ozgurvebilge.com/