DELPHIN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DELPHIN


 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
İstatistik
Konu Yazan GöndermeTarihi
Paz Ağus. 30, 2009 5:57 am
Perş. Haz. 18, 2009 2:24 pm
C.tesi Haz. 13, 2009 3:42 pm
Cuma Haz. 12, 2009 11:53 pm
C.tesi Mayıs 30, 2009 5:34 am
C.tesi Mayıs 30, 2009 4:47 am
Cuma Mayıs 22, 2009 5:16 pm
C.tesi Mayıs 16, 2009 8:34 am
Perş. Mayıs 14, 2009 6:55 pm
C.tesi Mayıs 09, 2009 10:04 am
Çarş. Mayıs 06, 2009 12:49 pm
Ptsi Mayıs 04, 2009 2:29 pm
Cuma Nis. 24, 2009 9:10 am
Cuma Nis. 24, 2009 5:57 am
C.tesi Nis. 11, 2009 11:47 am
Cuma Nis. 03, 2009 4:35 pm
Paz Mart 29, 2009 11:22 am
Salı Mart 17, 2009 2:18 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:15 pm
Salı Mart 10, 2009 11:49 am

 

 [Kürsü] Irklar nasıl meydana geldi?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ultrAslan
Admin
Admin
ultrAslan


Erkek Mesaj Sayısı : 1864
Location : İstanbul
Kayıt tarihi : 04/04/08

[Kürsü] Irklar nasıl meydana geldi? Empty
MesajKonu: [Kürsü] Irklar nasıl meydana geldi?   [Kürsü] Irklar nasıl meydana geldi? EmptyCuma Haz. 06, 2008 1:52 am

Allah (celle celâluhu), kâinattaki bütün renk ve şekilleri varlığına
bir delil olarak Kur'an-ı Kerim'de ifade buyurmaktadır. Hz. Âdem'in
(aleyhisselam) yeryüzünde ne zaman zuhur ettiğini bilemiyoruz.


Talmut
yazarları Hz. Âdem'in altı veya yedi bin sene evvel dünyaya geldiğini
söylemektedirler. Ancak bu mesele İsrailiyat kaynaklıdır. Bunun bir
aslı ve esası olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Zira şimdilerde
arkeolojik araştırmalarla müstehâseler (fosiller) üzerinde çalışan
kimseler, bir veya bir buçuk milyon sene evvel yeryüzünde insana benzer
varlıkların yaşadığına dair nazariyeler ileri sürmekteler. Binaenaleyh
Hz. Âdem'in yeryüzünde ne zaman zuhur ettiğine dair bir şey söylemek
imkânsız görünmektedir.
İster milyonlarca, ister birkaç yüz bin sene ile anlatılsın Hz.
Âdem'den (aleyhisselam) bu yana geçen bu uzun zaman içinde insanların
yeryüzüne dağılmaları mümkündür. Evet, insanlar, çeşitli devirlerde
değişik vesileleri değerlendirip yeryüzünün farklı yerlerine dağılmış
olabilirler. Bu cümleden olarak Amerika'ya ilk gidildiğinde orada
Kızılderili yerlilerinin bulunduğu görülmüştür. Ayrıca biz daha evvelki
dünya karalarının keyfiyetini de bilemiyoruz. İhtimal değişik
devirlerde yer kabuğundaki bazı değişimlerle bazı yerler çukurlaşarak
denizlere zemin oluşturmuş bazı yerler de zirveleşerek dağları meydana
getirmiş. Meselâ jeologlar, bundan on bin sene evvel Akdeniz'in tamamen
bir kara parçası ve bugün kara olan yerlerin de o devirlerde deniz
olduğunu söylemektedirler. Eğer dedikleri doğruysa, demek ki Akdeniz'in
yerinde, o gün için bir kısım medeniyet ve devletler vardı. Bu böyle
olduğu gibi Amerika ve Avustralya için de aynı şeyleri söylemek
mümkündür. Yani oralar da belki çok önceye dayanan bir tarihte,
dünyanın diğer karalarıyla bitişik durumdaydılar ve aradaki deniz ve
okyanuslar birer kara parçasıydı. İzn-i İlahi ve murad-ı Subhanî ile
değişe değişe bugünkü duruma geldi. Muhammed Hamidullah, Kristof
Colomb'dan evvel bir kısım Arap seyyahlarının sallarla dar geçitlerden
Amerika kıtasına gittiklerine dair, vesikalarıyla bir eser neşretmişti.
O husus da ayrı bir açıdan önem arz etmektedir. Bu da Colomb'dan evvel
Müslümanların Amerika'yı keşfettiğini gösterir. Geriye dönecek olursak,
ister yeryüzü kabuğunun değişmesi, ister başka şekilde her zaman farklı
kıta ve farklı insan tiplerinin olması gayet normaldir.
Mutasyonu yaratan Allah'tır
İnsanların bulundukları muhitte bir kısım mutasyonlar geçirerek
çok az dahi olsa bazı fizyolojik değişikliklere maruz kalmalarına
gelince, biz bunu bugün de görüyoruz. Ne var ki bununla insanın
insanlığı hiçbir zaman değişmemiş, o hep insan olarak kalmıştır.
İnsanlık değişmemekle beraber, Allah'ın (celle celâluhu) kanunuyla
insan için çeşitli mıntıkalarda, o mıntıkaya uyum adına bir kısım
mutasyonların olduğu da açıktır. Bu da tamamen sûrî bir husustur.
Mesela cildin deri altındaki mürekkep tulumbalarının dışarıya doğru
çıkmasıyla vücudun rengini değiştirmesi ciddi bir değişme değildir. Bir
insan nesli uzun bir süre bir kıtada yaşasa herhalde böyle bir
değişikliğe maruz kalır.
Evet, bunlar, küçük çapta Cenab-ı Hakk'ın yarattığı
mutasyonlardır. Ve katiyen ciddi bir değişiklik değildir. Binaenaleyh
cildin siyah veya saçın kıvırcık olması, bulunulan muhite uyumun
ifadesidir ve bu, Allah'ın bir kanunudur. Allah (celle celâluhu)
şartlar içinde insanlara o şartlara uygun yaşama donanımı ihsan
etmiştir.
Kur'an-ı Kerim, yaratılışın Zât-ı Uluhiyete delil olduğunu
ifade ettiği gibi renklerin, simaların, ellerin, ayakların, lisanların,
lehçelerin, mahreçlerin hatta fonetiğin de Allah'ın yaratmasıyla
olduğunu belirtmektedir. (Bkz: Rum, 30/22; Fâtır, 35/28) Ancak
Allah(cc), yarattığı her şeyi sebepler dairesinde yaratmaktadır. Ekvatora yakın yerlerde, ekserisi çöl veya orman olan ve pek
çok sekenesinin zenci, ve benzer kabilelerin teşkil ettiği insanlar,
renk itibariyle siyah, saçları itibariyle de kıvırcık olmaktadırlar.
Bu, Allah'ın o iklime göre tedricî bir tekamül silsilesi içinde o hale
getirdiği bir durum olabileceği gibi, doğrudan doğruya Allah (cc), Hz.
Nuh'un evlatlarından kimisini siyah, kimisini sarı, kimisini esmer
yaratmış da olabilir. Bunların birincisinde Allah'ın, kâinatta icraat
ve şuunat-ı Rububiyetini devam ettirdiği bir tedricilik, diğerinde ise
doğrudan doğruya Hz. Nuh'un neslinden kumral, siyah veya sarışın
insanlar yarattığı şeklinde düşünülebilir.
Ben, böyle iki şekilde de meseleyi kabul etmede dinî açıdan bir
mahzur görmüyorum. Zira kısa tecrübelerle görülmektedir ki sıcak
memleketlerde yaşayan insanlar buralarda uzun zaman kaldıklarında
ciltleri siyahlaşmaktadır. Bir hikmete binaen o iklimlerde bulunurken
böyle bir cilde herhalde lüzum ve maslahat vardır ki, her şeyi hikmetle
yapan Hâkim-i Mutlak Hz. Allah (celle celâluhu), uzun zaman sıcak
memleketlerde bulunanların cildinde böyle bir değişme meydana
getirmektedir. (Bu ifadelerle, mutasyonlara kâil olduğumuz zehabına
varılmasın.)
Bu metinler 70'li yıllarda cami cemaatinin sorularına verilen cevaplardan derlenmiştir.
ÖZETLE
1- Hz. Âdem'in yeryüzünde ne zaman zuhur ettiğini
bilemiyoruz. Talmut yazarları altı veya yedi bin sene evvel geldiğini
söylemektedirler. Ancak bu İsrailiyat kaynaklıdır. 2- Hz. Âdem'den beri geçen zaman içinde insanlar,
çeşitli devirlerde değişik vesileleri değerlendirip yeryüzünün farklı
yerlerine dağılmış olabilirler.
3- Ekvatora yakın yerlerde, insanlar, siyah tenli,
kıvırcık saçlı olmaktadırlar. Bu, Allah'ın o iklime göre tedricî bir
tekamül silsilesi içinde o hale getirdiği bir durum olabilir.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.herkul.org/
 
[Kürsü] Irklar nasıl meydana geldi?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Marstan Haber Geldi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DELPHIN :: HAK DİN İSLAM-
Buraya geçin:  
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar