Türko'lar 2050'de yeşil sahalarda
ÖNDER DELİGÖZFutbolla yatıp kalkıyoruz bugünlerde. Neredeyse bir ay boyunca her gün
futbol keyfi yaşıyoruz Euro 2008’de top koşturan milli takımımız
sayesinde. Bir de bugünlerde bir reklam dönüyor televizyonlarımızda.
Türkolar. Milli takım futbolcularının devasa robot halleri yansıyor
ekranlardan. Güçlü, bastığı yeri inleten, en önemlisi de yüreği olan robotlar.
Bu reklam filmindeki senaryo bir gün gerçek olacak dersek ne dersiniz?
Robotların insanlarla maç yaptığı bir dönemi yaşamak ilginç olurdu
herhalde. Hele bir de robotların Cristiano Ronaldo ya da Lionel Messi
yeteneğinde tasarlandığını; hatta ikisinin yeteneğine birden sahip
olduğunu düşünmek futbol fanatikleri için heyecan verici olsa gerek.
‘Ancak bilim kurgu filmlerinde olur.’ türünden düşünceler ortaya
atılabilir. Fakat bu amaç doğrultusunda 1995 yılından beri uluslar
arası alanda düzenlenen RoboCup adlı büyük bir organizasyon var.
Dünyanın dört bir yanından üniversiteliler robot tasarımlarına maç
yaptırıyor yeşil sahalarda. Hedef 2050 yılında insanlardan oluşan
takımın karşısına robot futbolcular çıkarmak. Biz de 13. RoboCup için
hazırlıklarını sürdüren İTÜ’lü öğrencilerle konuştuk. Futbolun tadı, heyecanı, sahada da, sokakta da, hatta iki
taşla da olsa kale kurulabilen her yerde aynı. İster oyuncu olsun,
ister seyirci, insanoğlunun kazanma hırsı, kaybetme hüznü tam anlamıyla
kendini hissettiriyor bu oyunda. Zaten bugünlerde de Euro 2008
sayesinde futbol düşünüyoruz her an. Sevinçler, hüzünler, kızgınlıklar,
her şey insani. Peki bu insani oyunu robotlar da oynuyor dersek ne
olur? Pek şaşırmayabilirsiniz. Fakat, yaklaşık 40 yıl sonra koca koca
sahalarda iki ayaklı robotlarla insanlardan oluşan takımlar maç yapacak
dersek herhalde ‘bilim-kurgu filmi senaryosunun aktörleri miyiz?’
türünden cevaplar verebilirsiniz. Yine de belirmeliyiz ki bahsettiğimiz
bilim-kurgu filmi değil. Gerçekten bu amaç doğrultusunda projeler
üreten, tasarımlar yapan, tasarladıkları robotları her yıl düzenlenen
RoboCup adlı uluslararası organizasyonda yeşil sahaya süren genç
mühendisler var. Bu, tamamen otonom, insansı robotlarla, insanlardan
oluşan rakibi yenecek futbol takımını 2050’ye kadar kurmayı amaçlayan
bir organizasyon. İnsan yapımı robotlar, 15’er dakikalık iki devre
halinde yarım saatlik maçlara çıkıyor 6’ya 4 metrelik bir alanda. Beşer
robotluk takımlar turuncu golf topunu rakiplerinin kalesine göndererek
kendileri yaşayamasa da tasarımcılarına ‘gol’ sevinci yaşatıyor. Faule
sebep olmamak için rakiplerine çarpmamaları gerekiyor. Her şey aslına o
kadar uygun ki bu maçların hakemi bile var. Tabi onlar da robot.
RoboCup organizatörlerinin hedeflerini tutturmaları 2050’yi bulur mu
bilinmez ama teknolojinin son 20-30 yılda baş döndürücü bir hızla
geliştiği göz önüne alındığında Hollywood filmlerini çıplak gözle
izleme imkanı bulmamız hiç de imkânsız değil gibi görünüyor.
Türkiye’den bu yarışmaya üç üniversite katılıyor. Boğaziçi, İstanbul
Teknik ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Biz de 2009 yılı Temmuz ayında
Avusturya’nın Graz kentinde gerçekleştirilecek 13. RoboCup için
hazırlıklarını sürdüren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)
öğrencileriyle konuştuk. İTÜ Robotik takımı yarışmaya ‘small size’ kategorisinde
katılıyor. 9 kişilik ekip 6 adet robot tasarlamak için çalışmalara
geçtiğimiz yılın ilk aylarında başlamış. Ekip elektrik, yazılım,
mekanik ve organizasyon olmak üzere kendi içinde dörde ayrılıyor.
Herkes kendi alanında üzerine düşeni yerine getirmek için çaba
gösteriyor. İTÜ Robotik takımı lideri Arif Bayırlı, RoboCup’ta
yarışacakları small size kategorisiyle ilgili şu bilgileri aktarıyor:
“Small size kategorisindeki robotlar tekerlekli. İki ayaklı değil yani.
Burada önemli olan yapay zekâ. Çünkü uzun süredir yapılan bir yarışma
ve elektrik ve mekanik tasarımlar artık birbirine benzemeye başladı. En
önemli şeylerden biri maç süresince 30 dakika boyunca robotlara
müdahale etmek yasak. Robotlar, tamamen bizlerin kurduğu yazılımlarla
maçı idare ediyorlar.” Aslında İTÜ’lü gençlerin yer aldığı kategorinin
en önemli tarafı robot tasarımlarının tamamen katılımcılara ait olması.
Zaten İTÜ Robotik takımı da projelerinin planını yapar yapmaz prototip
için tasarımlarım geliştirme işine koyulmuş. Bu aşamada en önemli aşama
elektrik ve mekanik tasarımlarının tamamlanması. Fakat gençler
bilgilerini, yeteneklerini kullanarak tasarımlarını geliştirse de
hayatın her alanında karşılaşıldığı üzere bu aşamada da ‘para’ derdiyle
karşılaşmışlar. Sponsor desteğine ihtiyaç duyduklarını söyleyen Robotik
takımı lideri Arif Bayırlı, şöyle konuşuyor: “Şu anda bizi destekleyen
üç şirket var. Megasan, Baskıdevre ve yenibiriş.com. Fakat şu anki
haliyle bu şirketlerden sadece hizmet desteği alıyoruz. Projenin
maliyetleri göz önüne alındığında maddi desteğe çok ihtiyacımız var.
Mali sıkıntı projenin belli aşamalarda aksamasına neden oluyor tabii
ki.” Robotik takımı lideri, ilk planlamalarına göre prototipi
geçtiğimiz Mayıs ayına yetiştirmeyi arzuladıklarını; fakat mali sıkıntı
nedeniyle bu tarihi ertelemek zorunda kaldıklarını belirtiyor. “Paraya
ihtiyacımız var.” diyen Arif Bayırlı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şu
anda elimizde bütün malzemeler var. Fakat bazı kritik malzemeleri
yurtdışından almamız gerekiyor. Onun için de paraya ihtiyacımız var.
2009 yılında çıkabilmesi için yüzde 50’lik maliyeti tam anlamıyla
sağlayabilmiş değiliz. Buna rağmen çalışmalarımızı elimizden geldiğince
yürütüyoruz.”
Sadece ‘gol’ değil, akademik birikim peşindeyiz İTÜ’lü gençler, simülasyon ve program yazma işlerinin tamamlanma
aşamasında olduğunu ifade ediyor. Bu yazılımların yanı sıra görüntü
işleme kısmı da var. Robotlar, kaç yapacakları sahanın ve topun
görüntüsünü alıp ona göre hedefe ilerliyor. Bu konuda İTÜ’lü gençlerin
Bilim Teknik Dergisi’nde bir de makalesi yayımlanmış. Zaten onlar,
katıldıkları yarışmanın akademik anlamda dünyanın en prestijli
yarışmalarından biri olduğunu ifade ederek şöyle konuşuyorlar:
“Yaptığımız çalışmaları sadece bir yarışmaya hazırlanmak olarak değil
de akademik birikim oluşturmak olarak da görüyoruz. Çünkü yarışmaların
yanında üç günlük bir kongre düzenleniyor ve takımlar burada yaptıkları
çalışmaları sergiliyor.” Hatta aralarından biri, lisans tezini
çalışmalarıyla ilgili hazırlamış. Amaçlarını da ‘İTÜ’de robotik
konusundaki çalışmaları biraz daha ileri götürmek ve özellikle akademik
bir birikim oluşturabilmek.’ olarak açıklıyorlar. Robotlarla insanları aynı sahada, canlı canlı maç yaptırmak
isteyen RoboCup’ın 2050 yılı hedefi için ilginç görüşleri var İTÜ
Robotik takımının. Robot-insan maçı izleme fırsatını 2050’den önce
yakalayacağımıza inanıyorlar. Takım lideri Arif Bayırlı, “Şu anki
çalışmalara baktığımızda gerçekten çok büyük ilerlemeler var.
Yarışmanın organizasyonu da gelişmelere çok açık. Örneğin bizim
kategorimiz yapay zekâ kısmında yoğunlaşmış durumda. Humanoid konusu
işin biraz kontrol ve mekanik kısmıyla uğraşıyor. Her kulvarda çok
hızlı gelişmeler var. Bu yarışma 10 senedir yapılıyor. Şu anki haliyle
takımların performanslarına baktığınızda 10 sene önce tahmin
edemeyeceğiniz şeyleri görebilirsiniz.”
o.deligoz@zaman.com.tr
Arif Bayırlı, Elektronik Mühendisliği 3. sınıf: Gelecekte
günlük hayatımızın vazgeçilmez parçası olacak robotlar, insan hayatını
kolaylaştırmak adına bir çok işlev üstlenecekler. Kontrol ve Otomasyon
Mühendisliği yüksek lisans-Cahit Sümer: Robotlar bir gün bilim-kurgu
filmlerinde anlatıldığının tersine zekâlarıyla insanın efendisi değil,
en sadık hizmetkarları olacaktır.
Hasan Murat Akıncı, Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği 4. sınıf:2050 yılında futbolda karşılaşacağımız robotlar, şu anda satrançta
olduğu gibi belki de bizi yenilgiye uğratacaklar. Ama insanın en önemli
özelliği olan bilinç, onu her zaman üstün kılacaktır.
Aydoğan Ersöz, Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği yüksek lisans: Günümüzde robotlar her ne kadar basit sistemler gibi görünse de mevcut
yapay-zeka çalışmaları ilerde akıllı sistemlerin yolunu açacak.
Birol Çapa, Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği 2. sınıf:Jules Verne’nin yazdıkları nasıl 20. yüzyıl içerisinde hayalden gerçeğe
dönüştü ise Isaac Asimov’un yazdıkları da bu yüzyıl içerisinde öyle
gerçekleşecek.
Onur Varol, Elektronik Mühendisliği 3. sınıf: Gelecekte
robotların ne kadar insana yakın olacağını bilmek zor ancak insanların
işlem ve hafıza kapasitesini robotik alanında yapılan gelişmeler ile
artacağı muhakkaktır.
Özen Özkaya, Elektronik Mühendisliği 2. sınıf:İnsanlığın tüm icatlarında olduğu gibi robotik alanlındaki gelişmelerin
hızını da, insanların robotlara ne kadar ihtiyaç duyduğu
belirleyecektir. Endüstriden sonra yavaş yavaş evlerimizin, günlük
hayatımızın bir parçası olan robotların bundan sonra gün be gün artan
bir hızla gelişeceğini görmek zor olmasa gerek.
RoboCup, uluslararası bir eğitim ve araştırma girişimi Robotların futbol oynamasıyla ilgili ilk organizasyon 1993
yılında yapıldı. Bundan iki yıl sonra konuyla ilgili ilk uluslar arası
konferans düzenlendi ve futbol maçları yapıldı. Organizasyon, son
olarak geçtiğimiz yıl Amerika Birleşik Devletleri’nin Atlanta
eyaletinde düzenlendi. RoboCup yarışmasında ‘RoboCup Soccer’ ve
‘RoboCup’ Rescue’ olmak üzere iki ana kategori var. RoboCup Soccer,
kategorisinde simülasyon, small size (küçük boy), middle size (orta
boy), four legged robot (dört ayaklı robot) ve humanoid (insansı robot)
ligleri bulunuyor. Simülasyon liginde yazılımlar aracılığıyla
bilgisayar üzerinde 5 dakikalık maçlar yapılıyor. Small size robot
liginde 15 cm yüksekliğinde, 18 cm çapında 5’er robotluk takımlar, 4,9
metreye 3,4 metre olan sahada maç yapıyor. Maçlar 15 dakikalık iki
devreden oluşuyor. Maçları yine robot olan bir hakem ve bir asistan
yönetiyor. Middle size robot liginde ise 50 cm’den büyük olmayan 4
robot 12’ye 8 metrelik bir sahada maç yapıyor. Four legged robot
liginde, dört ayaklı robotlar, 3’e 5 metrelik bir alanda maç yapıyor.
Humanoid liginde de penaltı atışları yapılıyor ve ikişer kişilik
takımlar maça çıkıyor.