Teknolojinin sazanı olmayın
MEHMET SAKİNBilgisayar ve internet sayesinde sanal hayatımıza giren virüslerin her
gün yeni bir çeşidini görüyoruz. Birçoğu meraklanıp gelen e-postayı
açtığımız ve içerisindeki linklere tıkladığımız için bilgilerimize
zarar veren virüs belasından, ancak dikkatli davranarak ve iyi bir
antivirüs programı kullanarak uzak durabiliriz.
Her maili açmayın, oltaya gelmeyin!Bilgisayar ve internet kullanıcısıysanız, posta kutunuza gün
içerisinde onlarca e-posta geliyor olmalı. Bir de bazı sitelerden
ücretsiz program indirmek, bazı web sitelerine üye olmak gibi işlemler
yaparken e-posta adresini verdiyseniz kurtuluşunuz zor. Çünkü e-posta
adresiniz -tabiri yerindeyse- artık ayağa düşmüş demektir. Böylece
bazıları haraç-mezat onu satarken, bazıları da satın aldığı adrese günü
birlik e-posta göndermeye başlıyor. Bunların her birine sizinle ilgili
olup olmadığına bakıp, okuyup silmeniz bir vakit alıyor. Bilişim
güvenliğinde uzman kişiler, bu durumla başa çıkabilmenin en önemli
adımı olarak, tanınmayan kişilerden gelen e-postaların bakılmadan
silinmesi yolunu tavsiye ediyor. Çünkü merak edilerek bakılan e-posta
çoğu zaman vakit çaldığı gibi, maddi olarak da kayba uğranmasına neden
oluyor. Bunların başında da Türkçesine oltalama dediğimiz phishing
geliyor.
Güvenlik alanında faaliyet gösteren kuruluşların verilerine
göre, şirketlerin bilgi ve iletişim ağlarının güvenliğini sağlama
yolunda önemli mesafe kaydetmesine rağmen bireysel kullanıcıların henüz
istenen bilinç düzeyine erişmediğini ortaya koyuluyor. Kişiye gelen
e-posta üzerine tuzağa düşme olayı, yani oltalama hâlâ yaygın bir yol.
Güvenlik, network, sistem yönetimi ve şirket içi uyumluluk üzerine
faaliyet gösteren CA’nın Türkiye Genel Müdürü Çetin Uygun, “Bir
bankanın sistemine girmenin çok zor olmasına rağmen, o bankanın
müşterilerine ‘bilgilerinizi güncelliyoruz, lütfen aşağıdaki
kutucukları doldurup siz de güncelleyin’ diye bir e-posta
gönderildiğinde anında kullanıcı adı, hesap nosu ve şifre gibi bilgiler
giriliyor. Böylece bankanın içine giremeyen hırsız, müşterisinden
anahtar almış gibi oluyor. Bunun için eğitim ve bilinçlenme şart.
İnsanların bir okul bitirmesi, internet kullanımında eğitimli oldukları
anlamına gelmiyor. Bilgisayar ve internet kullanıyorsa bunun da
eğitimini alması gerekiyor. Tanıdığım son derece eğitimli birçok kişi
bile dikkat etmeden bilgilerini giriyor ve büyük paralar
kaybediyorlar.” diyor.
Bundan 10 yıl önce virüs, 5 yıl önce de phishing (oltalama)
yöntemi ile hesapları boşaltanlar yoktu. Her gün yeni tehditler ortaya
çıkıyor. CA gibi şirketler ise ürettikleri programlarla kullanıcıya
gelen e-postanın gerçekten bankadan gelip gelmediğini kontrol edip,
bankadan gönderilmemişse sisteme sokulmamasını sağlıyor. Böylece
virüsler, truva atları, oltalama saldırıları dışarıda tutuluyor.
Çetin Uygun, bankalara tek noktadan saldırıldığı için tehdit
görülüp açık kapıların anında kapatıldığını söylüyor. Böylece hırsıza
girilecek kapı kalmıyor. O zaman sanal hırsız kendine son kullanıcıyı
hedef olarak seçiyor. Bankanın bir kapısından giremezken, kurnaz bir
şekilde, on binlerce müşterisinde bulunan anahtar isteniliyor. Genel
e-postadaki web sitesinin görüntüsü de bankanınki ile çok benzer olduğu
için müşterilerden birkaçı bu tuzağa düşünce hırsız içeri adımını atmış
oluyor. Hırsızlar kişilerin bilgilerini çalmak için birçok yol
deniyor. E-postalar ve web sitelerine virüs bulaştırmak da bu
yöntemlerden bazıları. Kendini e-posta aracılığı ile adres defterindeki
kişilere gönderenler var. Sonuçta kişisel bilgiler çalınıyor. Bunları
önlemenin en önemli yöntemi ise internet güvenlik programları
kullanmak. Çünkü bilgisini kötü yolda kullanan çok kişi var. Paranın
yanı sıra iş gücü, bilgisayar altyapısında meydana gelen problemler de
var. Eğer böyle güvensiz bir ortam varsa, kullanıcının da kendisini en
iyi şekilde koruması lazım. İnternette yabancı kişilerle konuşmamalı,
iyi bilinmeyen sitelere girilmemeli. CA Türkiye Genel Müdürü Uygun,
internetin devletler gibi sınırı olmadığı için suistimale açık bir
ortam olduğunu belirtiyor. Uygun, bunu şöyle açıklıyor: “İnsanlar
vizesiz sınırdan geçemiyor ama kuş gribi sınır tanımadan her yere
yayılabiliyor. İnternet de sınırsız olduğu için istediği yere
yayılabiliyor. Bir saldırının veya virüsün nereden geldiğini artık
biliyoruz ama bunu öğrendiğimizde iş işten geçmiş olabiliyor.”
CA’nın son zamanlarda kullanıma sunduğu Security Suit
içerisinde antivirüs, antispam, ebeveyn kontrolü ve güvenlik duvarı
var. CA Türkiye, aylık 1 YTL ücretle antivirüs, saldırılara karşı koyan
hizmeti hayata geçirecek bir sistem üzerine çalışıyor.
m.sakin@zaman.com.tr