Euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanir rahim
1. (Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde, "Senin, elbette
Allah'ın peygamberi olduğuna şahitlik ederiz" derler. Allah senin,
elbette kendisinin peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah o
münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.
2. Yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah'ın yolundan çevirdiler. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür!
3. Bu, onların önce iman edip sonra inkar etmeleri, bu yüzden de
kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar.
4. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa
sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste
gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar
düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan)
çevriliyorlar!
5. O münafıklara, "Gelin, Allah'ın Resülü sizin için bağışlama
dilesin" denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük
taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
6. Onlara bağışlama dilesen de, dilemesen de onlar için birdir.
Allah onları asla bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, fasıklar topluluğunu
doğru yola iletmez.
7. Onlar, "Allah Resûlü'nün yanında bulunanlara (muhacirlere) bir
şey vermeyin ki dağılıp gitsinler" diyenlerdir. Halbuki göklerin ve
yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar (bunu) anlamazlar.
8. Onlar, "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf
olanı oradan mutlaka çıkaracaktır" diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük,
ancak Allah'ın, Peygamberinin ve mü'minlerindir. Fakat münafıklar
(bunu) bilmezler.
9. Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah'ı
zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana
uğrayanların ta kendileridir.
10. Herhangi birinize ölüm gelip de, "Ey Rabbim! Beni yakın bir
zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!" demeden
önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın.
11. Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.