DELPHIN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DELPHIN


 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
İstatistik
Konu Yazan GöndermeTarihi
Paz Ağus. 30, 2009 5:57 am
Perş. Haz. 18, 2009 2:24 pm
C.tesi Haz. 13, 2009 3:42 pm
Cuma Haz. 12, 2009 11:53 pm
C.tesi Mayıs 30, 2009 5:34 am
C.tesi Mayıs 30, 2009 4:47 am
Cuma Mayıs 22, 2009 5:16 pm
C.tesi Mayıs 16, 2009 8:34 am
Perş. Mayıs 14, 2009 6:55 pm
C.tesi Mayıs 09, 2009 10:04 am
Çarş. Mayıs 06, 2009 12:49 pm
Ptsi Mayıs 04, 2009 2:29 pm
Cuma Nis. 24, 2009 9:10 am
Cuma Nis. 24, 2009 5:57 am
C.tesi Nis. 11, 2009 11:47 am
Cuma Nis. 03, 2009 4:35 pm
Paz Mart 29, 2009 11:22 am
Salı Mart 17, 2009 2:18 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:15 pm
Salı Mart 10, 2009 11:49 am

 

 KALEM SÛRESİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
nida_ül islam
Çalışkan Üye
Çalışkan Üye
nida_ül islam


Mesaj Sayısı : 611
Kayıt tarihi : 17/12/07

KALEM SÛRESİ Empty
MesajKonu: KALEM SÛRESİ   KALEM SÛRESİ EmptyCuma Haz. 27, 2008 6:23 pm

Euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanir rahim



1, 2. Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.



3. Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır.



4. Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.



5, 6. Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.



7. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir. O, hidayete erenleri de daha iyi bilir.



8. O halde yalanlayanlara boyun eğme.



9. İstediler ki, yumuşak davranasın, böylece onlar da yumuşak davransınlar.



10, 11, 12, 13, 14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp
kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan,
günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan
kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.


15. Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, "Öncekilerin masalları!" der.



16. Yakında biz onun burnunu damgalayacağız.



17. Şüphesiz biz, vaktiyle "bahçe sahipleri"ne belâ verdiğimiz
gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe
sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini
devşirmeye yemin etmişlerdi.


18. (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. ("İnşaallah" demiyorlardı.)



19. Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı.



20. Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü.



21, 22. Derken, sabahleyin birbirlerine, "Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin" diye seslendiler.



23, 24. Bunun üzerine, "Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yola koyuldular.



25. (Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği halde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar.



26. Fakat bahçeyi o halde gördüklerinde, "Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!" dediler.



27. (Gerçeği anlayınca da), "Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!" dediler.



28. Onların en akl-ı selim sahibi olanı, "Ben size ‘Rabbinizi tespih etseydiniz ya! dememiş miydim?" dedi.



29. Onlar, "Rabbimizi tesbih ederiz (yüceltiriz). Şüphesiz biz zalim kimseler imişiz" dediler.



30. Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.



31. Şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!"



32. "Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız."



33. İşte böyledir azap! Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür; ah bir bilselerdi!



34. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır.



35. Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız?



36. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?



37. Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz?



38. Onda, "Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir" (diye mi yazılı?)



39. Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?



40. Sor onlara: "Onların hangisi bu (iddianın doğruluğu)na kefildir?"



41. Yoksa onların ortakları mı var? Doğru söyleyenler iseler, haydi getirsinler ortaklarını!



42, 43. Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin
secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir
halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Halbuki
onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar(ve buna
yanaşmıyorlar)dı.


44. (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur'an'ı) yalanlayanlarla beni başbaşa
bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helaka
yaklaştıracağız.


45. Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.



46. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar bu yüzden ağır bir borç yükü altına mı girmişlerdir?



47. Yahut gayb (levh-i mahfuz) kendi yanlarında da onlar mı (bundan aktarıp) yazıyorlar?



48. Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma.
Hani o, (balığın karnında) kederli bir halde Rabbine yakarmıştı.


49. Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı.



50. (Fakat böyle olmadı.) Rabbi onu (peygamber olarak) seçti ve salih kimselerden kıldı.



51. Şüphesiz inkar edenler Zikr'i (Kur'-an'ı) duydukları zaman
neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) "Hiç şüphe yok o
bir delidir" diyorlar.


52. Halbuki o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.herkul.org/
 
KALEM SÛRESİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DELPHIN :: HAK DİN İSLAM :: DUA - AYET - HADİS :: KUR'AN-I KERİM MEALİ-
Buraya geçin:  
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar