Euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanir rahim
1, 2. (Ey Muhammed!) De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı)
dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: "Şüphesiz biz doğruya ileten
hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize
hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
3. "Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."
4. "Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş."
5. "Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk."
6. "Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına
sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı."
7. "Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı."
8. "Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk."
9. "Halbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb
haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye
kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur."
10. "Hakikaten biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?"
11. "Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz."
12. "Muhakkak ki biz Allah'ı yeryüzünde aciz bırakamayacağımızı, kaçarak da onu aciz bırakamayacağımızı anladık."
13. "Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur'an'ı) işitince ona
inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden,
ne de haksızlığa uğramaktan korkar."
14. "Kuşkusuz içimizde müslüman olanlar da var, hak yoldan
sapanlar da var. Kim müslüman olursa, işte onlar doğruyu arayıp
bulmuşlardır."
15. "Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır."
16, 17. Yine de ki: "Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda
dosdoğru olurlarsa mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla
onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur'an'dan) yüz
çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar."
18. "Şüphesiz mescitler, Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin.
19. "Allah'ın kulu (Muhammed), O'na ibadet etmek için kalktığında
cinler nerede ise (Kur'an'ı dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında
birbirlerine geçiyorlardı."
20. De ki: "Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O'na hiç kimseyi ortak koşmam."
21. De ki: "Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim."
22. De ki: "Gerçekten beni Allah'a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla O'ndan başka sığınacak kimse de bulamam."
23. "Ancak Allah'tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O'nun
vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse,
şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
24. Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.
25. De ki: "Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem."
26. O gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez.
27, 28. Ancak seçtiği resüller başka. (Onlara bildirir.) Fakat O,
Resülün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki
resüllerin, Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah
onların her halini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.