Fraday'ın babası Ingiltere'nin kuzeyinden 1791 başında Newington köyüne
iş aramak amacıyla gelmiş bir demirci idi. Annesi Faraday'ın
zorluklarla dolu çocukluk döneminde ona duygusal yönden büyük destek
olmuş, sakin ve akıllı bir köylü kadındı.Babaları çoğu zaman hasta olan
ve iş bulmakta zorluk çeken Faraday ve üç kardeşinin çocukluğu yarı aç
yarı tok geçti.
Aile Sandemancılar adlı küçük bir hıristiyan tarikatının üyesiydi.
Faraday yaşamı boyunca bu inançtan güç almış, doğayı algılama ve
yorumlamada bu inancın etkisi altında kalmıştır. Faraday çok yetersiz
bir eğitim gördü. Bütün eğitimi kilisenin pazar okulu'nda öğrendiği
okuma yazma ve biraz hesaptan ibaretti.
Küçük yaşta gazete dağıtıcısı olarak çalışmaya başladı. 14 yaşında
çiftci çıragı oldu. Ciltlenmek üzere getirilen kitapları okuyarak
bilgisini genişletmeye başladı. Encyclopedia Brtanica'nın üçüncü
baskısındaki elektrik maddesinden özellikle etkilendi. Eski şişeler ve
hurda parçalardan yaptığı basit bir elektrostatik üreteçten
yararlanarak deneyler yapmaya başladı. Gene kendi yaptığı zayıf bir
Volta pilini kullanarak elektrokimya deneyleri gerçekleştrdi.
Londra'daki Kraliyet Enstütüsü'nde Sir Humphrey Davy tarafından verilen
kimya konferansları için bir bilet elde etmesi Faraday'ın yaşamında
dönüm noktası oldu. Konferanslarda tutduğu notları ciltleyerek iş
isteyen bir mektupla birlikte Davy'ye gönderdi. Bir süre sonra
laboratuvara yardımcı olarak giren Faraday, kimyayı çağının en büyük
deneysel kimyacılarından biri olan Davy'nin yanında öğrenmek fırsatını
elde etmiş oldu.
1820'de Faraday, Davy'nin yanından yardımcılık görevinden ayrıldı. Hans
Christian Orsted, 1820'de bir telden geçen elektrik akımının tel
çevresinde bir magnetik alan oluşturduğunu bulmuştu. Fransız fizikci
Andre Marie Ampere tel çevresinde oluşan magnetik kuvvetin dairesel
olduğunu gerçektede tel çevresinde bir magnetik silindir oluştuğunu
gösterdi. Ve bu buluşun önemini ilk kavrayan Faraday oldu. Soyutlanmış
bir magnetik kutup elde edilebilir ve akım taşıyan bir telin yakınına
konursa telin çevresinde sürekli olarak bir dönme hareketi yapması
gerekecekti.
Faraday üstün yeteneği ve deneysel çalışmadaki ustalığıyla bu görüşü
doğrulayan bir aygıt yapmayı başardı. Elektrik enerjisini mekanik
enerjiye dönüştüren bu aygıt ilk elektrik motoru idi. Faraday bu
deneyleri gerçekleştrip sonuçlarını bilim dünyasına sunarken elektriğin
farklı biçimlerde ortaya çıkan türlerinin niteliği konusunda kuşkular
belirdi.
Elektrikli yılan balığının ve öteki elektrikli balıkların saldığı, bir
elektrostatik üretecin verdiği bir pilden yada elektromagnetik
üreteçten elde edilen elektrik akışkanları birbirinin aynı mıydı? Yoksa
bunlar farklı yasalara uyan farklı akışkanlar mıydı? Faraday
araştırmalarını derinleştirince iki önemli buluş gerçekleştirdi.
Elektriksel kuvvet kimyasal molekülleri, o güne değin sanıldığı gibi
uzaktan etkileyerek ayrıştırmıyordu, moleküllerin ayrışması iletken bir
sıvı ortamdan akım geçmesiyle ortaya çıkıyordu. Bu akım bir pilin
kutuplarından gelsede, yada örneğin havaya boşalıyor olsada böyleydi.
ikinci olarak ayrışan madde miktarı çözeltiden geçen elektrik miktarına
dorudan bağımlıydı. Bu bulgular Faraday 'ı yeni bir elektrokimya kuramı
oluşturmaya yöneltti. Buna göre elektriksel kuvvet, molekülleri bir
gerilme durumuna sokuyordu. 1839'da elektriğe ilişkin yeni ve genel bir
kuram geliştirdi. Elektrik madde içinde gerilmeler olmasına yol açar.
Bu gerilmeler hızla ortadan kalkabiliyorsa gerilmenin ard arda ve
periyodik bir biçimde hızla oluşması bir dalga hareketi gibi madde
içinde ilerler.
Böyle maddelere iletken adı verilir. Yalıtkanlar ise parçacıklarını
yerlerinden koparmak için çok yüksek değerde gerilmeler gerektiren
maddelerdir. Sekiz yıl boyunca aralıksız süren deneysel ve kuramsal
çalışmaların sonunda 1839'da sağlığı bozulan Faraday bunu izleyen altı
yıl boyunca yaratıcı bir etkinlik gösteremedi.
Araştırmalarına ancak 1845'te yeniden başlayabildi. 1855'ten sonra
Faraday'ın zihinsel gücü azalmaya başladı.Ara sıra deneysel çalışmalar
yaptığı oluyordu. Kraliçe Victoria bilime büyük katkılarını göz önüne
alarak Faraday'a Hampton Court'ta bir ev bağışladı.