1896 da doğan Yörük Ali genç yaşında Nazilli yöresinde efelik yapmaya
başladı. Yunanlıların 15 Mayıs 1919da İzmiri işgal etmelerinin
ardından İçcbatı Andoluya ilerlemeleri üzerine, zeybekleriyle birlikte
silahlı direnişi başlattı.
26-30 temmuz 1919da toplanan Balıkesir Kongresinde yunanlılara karşı
ulusal seferberlik kararı alınınca , Yörük Ali Efenin Nazilli
cephesindeki güçlerine katılımlar giderek artmaya başladı. Birliklerine Milli Aydın Alayı adı, kendisine de Milis albayı rütbesi verildi.
Kasım 1920de alayıyla birlikte düzenli ordu birliklerine katılan Yörük
Ali Efe, Kurtuluş Savaşında gösterdiği yararlıklarından dolayı
İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
Adına türkü yakılan (Şu dalmadan geçtin mi?/efelerin içinde Yörük
Aliyi seçtin mi?/ Heyt gidenin Efesi...) Yörük Ali Efenin, 1997de
Aydın belediyesince yaptırılan heykeli, efelerin bıyıksız olamayacağı
gerekçesiyle kaldırıldı ve 1998de bıyıklı olarak yeniden dikildi.
Kurtuluş Savaşı kahramanlarından ve milis komutanlarından Yörük Ali Efe
27 Eylül 1951de doğum yeri olan Nazilli köyünün Kavaklı köyünde öldü.
Hakkında Yazılan Eserler
1.Ege'nin Kurtuluş Destanı Yörük Ali Efe
Cilt: 1
Sabahattin Burhan
Yeni Asya Yayınları
"Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin birçoklarını bana ve başkasına
mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin, elli kişinin böyle
büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan
her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan
sonra da bizimler beraber olmuştur. Milli mukavemette arslan payını
kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?"