DELPHIN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DELPHIN


 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
İstatistik
Konu Yazan GöndermeTarihi
Paz Ağus. 30, 2009 5:57 am
Perş. Haz. 18, 2009 2:24 pm
C.tesi Haz. 13, 2009 3:42 pm
Cuma Haz. 12, 2009 11:53 pm
C.tesi Mayıs 30, 2009 5:34 am
C.tesi Mayıs 30, 2009 4:47 am
Cuma Mayıs 22, 2009 5:16 pm
C.tesi Mayıs 16, 2009 8:34 am
Perş. Mayıs 14, 2009 6:55 pm
C.tesi Mayıs 09, 2009 10:04 am
Çarş. Mayıs 06, 2009 12:49 pm
Ptsi Mayıs 04, 2009 2:29 pm
Cuma Nis. 24, 2009 9:10 am
Cuma Nis. 24, 2009 5:57 am
C.tesi Nis. 11, 2009 11:47 am
Cuma Nis. 03, 2009 4:35 pm
Paz Mart 29, 2009 11:22 am
Salı Mart 17, 2009 2:18 pm
Perş. Mart 12, 2009 7:15 pm
Salı Mart 10, 2009 11:49 am

 

 Uyku Kaliteniz Sağlığınızın Bir Göstergesi Mi ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
tatardayı
Çalışkan Üye
Çalışkan Üye
tatardayı


Erkek Mesaj Sayısı : 586
Yaş : 58
Location : Denizli
Kayıt tarihi : 31/12/07

Uyku Kaliteniz Sağlığınızın Bir Göstergesi Mi ? Empty
MesajKonu: Uyku Kaliteniz Sağlığınızın Bir Göstergesi Mi ?   Uyku Kaliteniz Sağlığınızın Bir Göstergesi Mi ? EmptyPaz Ocak 13, 2008 8:26 am

Uyku Kaliteniz Sağlığınızın Bir Göstergesi Mi ?






Uyku Kaliteniz Sağlığınızın Bir Göstergesi Mi ? Sleeping_girl

Psikiyatrik hastalıklar, ilaç
kullanımı, sigara, çay ve kahve tüketimi gibi nedenlere bağlı olarak uyku
sorunları görülebiliyor. Uyku problemi yaşayanların yüzde 10-20’sinde
kronikleşme ortaya çıkıyor. Uyku bozukluğu- nun temelinde yatan nedenler basitten
başlayarak çok daha komplike olanlara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.
Çözümlene- meyen gündelik yaşam sorunları, psikiyatrik bozukluklar, yaşlılık ve
kullanılan ilaçlar uyku- suzlukta etkili oluyor (Yaşadığımız yüzyılın temposundan
çoğumuzun “uyku hijyeni” etkileniyor. Uyku bozukluğunu birçok kişi az uyumak, ya
da uyuyamamak diye nitelendirse de çok fazla uyumak da bir sorun olarak kabul
ediliyor).

UYKU BOZUKLUĞU

“Uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve sonlandırmayla ilişkili durumlara bağlı olarak
uykunun dinlendirici ve sağlıklı olamamasına, bunun sonucunda gündüz uyanıklık
zamanının sağlıksız geçirilmesine neden olan tüm rahatsızlıklara uyku bozukluğu
diyebiliriz. Amerikan Uyku Bozuklukları Birliği’nin 1997 yılında yaptığı
sınıflandırmaya göre 88 çeşit uyku bozukluğu olduğu biliniyor. Bunları birkaç
büyük grupta toplarsak tüm uyku bozukluklarını uykusuzluk, uyku süresinin
uzaması, gündüz uyuklama ve uykuda ortaya çıkan anormal durumlar olarak
özetleyebiliriz.”

UYKUSUZLUK TİPLERİ

Uykusuzluk; uykuya dalamama, uykunun bölünmesi ya da erken uyanma biçiminde
ortaya çıkabiliyor. Uykusuzluğun bir belirti olduğuna işaret eden Dr. Nalan
Ertaş, “Uykusuzluk; psikiyatrik, tıbbi hastalıklar ya da spesifik uyku
bozukluklarıyla birlikte görülse de çoğunlukla psikiyatrik ve psikofizyolojik
kökenlidir” diyor ve devam ediyor:

“Uyku süresinin uzaması, sabah kolaylıkla uyanamama ve gündüzleri uyuklama
durumudur. Bu hastalar, uygun olmayan ortam ve koşullarda, örneğin araç
kullanırken, okulda, işyerinde, sosyal etkinliklerde uyuyakalırlar. Daha uzun
süre uyumakla bu yakınmaları düzelmez; sabah yorgun uyanırlar, bir konuya
yoğunlaşmakta ve dikkatlerini sürdürmekte zorluk çekerler. Sebepler arasında
uyku apneleri, narkolepsi, birçok psikiyatrik, medikal ve nörolojik hastalık,
ilaç ya da alkolün kötüye kullanımı sayılabilir.

Uykuda ortaya çıkan anormal durumlar arasında, uykuda yürüme, konuşma, kabuslar
görme, gece işemesi, diş gıcırdatma, REM uykusunda davranış bozukluğu, periyodik
bacak hareketleri, uykuda epileptik nöbetleri görmek mümkün.”

UYKU APNESİ

Uykuda soluk kesilmesi olarak tarif edilen apne hastalığının görülme sıklığı
yüzde 1-10 arasında değişiyor. Uyku-apne hastalığı erkeklerde kadınlara oranla
10-20 kat daha fazla görülüyor. Dr. Nalan Ertaş, uyku süresinin uzaması ve
gündüz uykululuğun en sık nedeni olan uyku-apne hastalığının normal kilosunun
üstünde, ileri yaşlarda, üst solunum yollarında problemleri olanlarda,
erkeklerde, menopoz sonrası kadınlarda ve ailesel yatkınlığı olanlarda sık
görüldüğünü belirterek şunları söylüyor:

“Uyku apnesi kandaki oksijen miktarını azalttığı için beraberinde kalp
hastalığı, yüksek tansiyon, cinsel işlev bozukluğu gibi birçok soruna neden
olabilir. Uykuda diş gıcırdatma, yürüme, konuşma, kabuslar, gece işemesi gibi
uykuda ortaya çıkan anormallikler ergenlik çağındakilerde, ailesel yatkınlığı
olanlarda ve psikolojik etkenlere bağlı olarak görülür. Bu yakınmalar seyrek
olmayarak uykuda ortaya çıkan epilepsi (sara) nöbetleri ile karışır. Çünkü bazı
sara tipleri yalnızca uyku sırasında kendini gösterir. Uykuda periyodik bacak
hareketleri hastalığı kansızlık, üremi, şeker hastalığı, hormonal
düzensizlikler, bel ve boyun fıtıklarında daha sık görülüyor.”

TANI YÖNTEMLERİ

Uyku bozukluğunun birçok farklı tipi olduğu için hastanın ayrıntılı bir biçimde
değerlendirilmesi gerekiyor. “Uykusuzluk problemi olanların bazılarında, uyku
süresi uzamış olanların ise büyük çoğunluğunda uyku laboratuvarında
polisomnografik inceleme yapmak gerekir” diye konuşan Dr. Nalan Ertaş,
“Polisomnografi, beyin dalgaları (EEG), göz hareketleri (EOG), bacak ve çene
kasından EMG, EKG, horlama sesi, ağız-burun, göğüs ve karından solunum
hareketleri, kandaki oksijen yoğunluğu ve yatış pozisyonu verilerinin en az altı
saat süreyle bilgisayar ortamında kaydedilmesinden oluşur. Bu biriktirilen
verilerin değerlendirilmesi ile uyku bozukluğunun nedeni aydınlatılır” diyor.


TEDAVİDEKİ BAŞARI

Tanı konulduktan sonra uyku bozukluğunun tipine göre tedavi planlanıyor. Geçici
ve kısa süreli uykusuzluklar ile kronik uykusuzluklarda tedavi yaklaşımı
farklılık gösteriyor. Geçici ve kısa süreli uykusuzluklar hipnotik ilaçlar ve
davranışsal tekniklerin uygulanması ile düzeltilebiliyor. Dr. Nalan Ertaş uyku
bozukluğu tedavisinde çok yönlü yaklaşımın önemine işaret ediyor:

“Uyku poliklinikleri kulak-burun-boğaz, nöroloji, psikiyatri, göğüs hastalıkları
ve iç hastalıkları bilim dallarından biri ya da birkaçını ilgilendiren uyku
bozukluklarına çok yönlü bir yaklaşımın yapılabildiği yerlerdir. Gerektiğinde
hasta bu bilim dallarından birine yönlendirilerek tedavisi sağlanır. Uyku-apne
hastalığında uyku polikliniği, kulak burun boğaz bilim dalı ile yakın iletişim
içinde çalışılır. Polisomnografi sonucuna göre hasta değerlendirilerek tedaviye
karar verilir. Tedavide geniz, yumuşak damak, dil kökü gibi üst solunum yolları
üzerinde bulunan anatomik bozuklukların cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi, ağız
içi araçların kullanılması ya da basınçlı hava üfleyen maskelerden yararlanılır.
Uykuda görülen konuşma, yürüme ve anormal davranışların epilepsi nöbetlerinden
ayırdedilebilmesi için poligrafik uyku vazgeçilmez bir incelemedir. Epilepsi
tanısı konulmuş ama tedaviye iyi yanıt alınamamış hastalarda da uykuda EEG
incelemesi yapılması daha iyi bir tanı ve tedavi yaklaşımı sağlar. Parasomniler
genellikle iyi huylu durumlardır ve bunlarda seyrek olarak ilaçla tedavi
gereklidir.”

FAZLA A VİTAMİNİ UYKU KAÇIRIYOR

Havuç gibi sarı veya turuncu renkteki sebzelerde bulunan A vitamininin fazla
olmasının uyku için kötü olduğu anlaşıldı. Ancak bilimadamlarının bu vitaminin
eksikliğinin sonuçları konusunda kesin bilgiye sahip değil.

İlk kez “normal uyku” genini bulan İsviçreli bilimadamları, uyku kalitesinin
genetik olduğu sonucuna vardı. Lausanne Üniversitesi’nden Profesör Mehdi Tafti,
“Araştırmalarımızdan edindiğimiz ilk bulgu, uyku kalitesinin genetik olarak
belirlendiğidir” dedi.

İsviçreli bilimadamlarının Science dergisinde yayımlanan araştırmasında ayrıca,
A vitamini fazlalığının uyku kalitesini olumsuz etkilediği de belirtildi.

Araştırmacılar, elektroensefalografi (EEG) yardımıyla kobayların uykunun birinci
dönemi olan “delta uykusu”nu ölçtüler. Prof. Tafti, “Bazı farelerin garip
şekilde uyuduğunu gördük, çünkü delta uykuları eksikti. Genlerini diğer
farelerin genleriyle karşılaştırınca bu farkı yaratan geni saptadık” dedi. Uyku
kalitesini etkileyen bu genin, havuç gibi sarı veya turuncu renkteki sebzelerde
bulunan A vitamininde bulunan retinoik asit olduğu belirtildi.

Tafti, A vitamininin, beyin için önemli bir rol oynadığının bilindiğini, ancak
bu vitaminin şizofreni, Alzheimer ya da Parkinson gibi bazı sinir
hastalıklarında da etkili olduğunu belirterek, bu hastalıkların bir yandan da
delta uykusu eksikliğini beraberinde getirdiğini söyledi.

Kobaylar üzerinde yapılan araştırmada, vücutta A vitamininin fazla olmasının
uyku için kötü olduğunun anlaşıldığı, ancak bilimadamlarının bu vitaminin
eksikliğinin sonuçları konusunda kesin bilgiye sahip olmadıkları belirtildi.
Tafti, “Gereken dozun tam olarak ne kadar olduğunu bilmiyoruz” diye konuştu.
Profesör Tafti ayrıca, A vitamininin özellikle hamile kadınlarda toksik etki
yaratabileceğini kaydetti.

İsviçreli bilimadamlarının bu araştırması, ilk kez “normal uyku”geninin
bulunması açısında önem taşıyor. Geçmişte, bazı ender hastalıklarda uyku
bozukluğuna yol açan genler belirlenmişti.

SAĞLIKLI BİR UYKU İÇİN...

Yatak odanızda sessizliği sağlayın.
Rahat ve geniş bir yatakta yatın.
Uykunuz gelmeden yatmayın.
20 dakika içinde uykunuz gelmezse kalkın.
Aynı saatte yatıp aynı saatte kalkın.
Saat 19.00’dan sonra çay, kahve ve kola tüketmeyin.
Akşam ağır egzersiz yapmayın.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Uyku Kaliteniz Sağlığınızın Bir Göstergesi Mi ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DELPHIN :: GENEL SAĞLIK-
Buraya geçin:  
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar